Çırağın Parlasın
Jodie Mack ile
Soru - Cevap
Soru - Cevap
Fol Sinema, 21 Haziran 2016 tarihinde ‘Çırağın Parlasın’ başlığı altında Jodie Mack’in filmlerinden oluşan bir seçki gösterdi. Gösterim sonrası Jodie Mack izleyicilerin sorularını cevapladı. Ses kaydının deşifresi Hülya Çakıroğlu tarafından yapıldı, metnin editörlüğünü ise Beyza Becerikli ile Hasan Cem Çal üstlendi.
Burak Çevik
Bugün, Jodie Mack ve onun filmlerinden oluşan bir seçkiyi izledik. Öncelikle Jodie'ye filmleri ve gerçekleştirdiği canlı performans için teşekkür etmek istiyorum. Sizin sorularınıza geçmeden önce ben, Jodie’den bize bu seçkiden biraz bahsetmesini isteyeceğim.
Jodie Mack
Bu seçki, her ne kadar uzun metraj film gibi görünse de, beş kısa filmden oluşuyor. Programın başından itibaren enerji ve gerilim yükselerek devam ediyor ve gösterimin sonunda büyük bir patlama yaşanıyor. Yaptığım performans ise Pink Floyd'un Dark Side of the Moon posteri üzerineydi. Bu filmler biraz da post-psychedelic iklimde; 3D animasyonun geldiği nokta ve oynadığı rol hakkında. Ve bu, animasyon sinemada yeni bir tür.
İzleyici
Çalışmalarının sürecinden biraz bahsedebilir misin? Kullandığın malzemeler ve teknikler nelerdir?
Jodie Mack
Filmlerin zamana yayılımları farklı ve her birinin ayrı bir süreçten geçtiğini söyleyebilirim. Programdaki en uzun film olan 40 dakikalık Dusty Stacks of Mom: The Poster Project üç yıl sürdü. Diğerlerinin çekimleri ise bir yaz boyu sürmüştü. Dusty Stacks of Mom: The Poster Project filmimde, bir arkadaşımdan posta yoluyla gelen, 60'lı yıllara ait el yapımı kağıt numunelerini kullandım. Birçok filmimde de farklı materyaller kullanıyorum. Bu filmi ise bir essay [makale] filmi olarak kurgulamıştım. Çeşitli bölümler var; iki giriş, rock-opera gibi; daha sonra da iki encore[tekrar]. Aradaki bölümlerde ise; annem ve babamı anlattığım bir bölüm, piyasa ve piyasanın nasıl işlediği hakkında bir bölüm, sayfalarla kimin ilgilendiği ile ilgili bir bölüm ve bir rock-operasının sonunu andıran, görkemli bir bitiş bulunmakta.
İzleyici
Filmlerinizde müziği nasıl kullanıyorsunuz? Nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Jodie Mack
Etkilendiğim birçok soyut animasyonda bulunan, ortak bir faktör var; görsel müzik. Böylelikle zaman algısını, yalnızca görsel hareketler ile sağlayabiliyorsunuz. Her filmde farklı bir ses düzeneği kullanıyorum: New Fancy Foils filminde, müzik ve görsel materyal eşzamanlı bir şekilde ilerliyor; Undertone Overtures filminde, çeşitli boyalar ve onun arkasında, kumsalda çektiğim ve kaydettiğim çocuk seslerini kullandım. Böylelikle görsel materyal ve ses arasında bir bağ kuruyorum. Dusty Stacks of Mom: The Poster Project ise ben ve ailem için çok önemlidir. Ailem, Pink Floyd konserlerinde beraber gezip poster satardı. Birçok konsere ben de gitmiştim. Hatta bir konserde dağıtılan maskeleri annem hazırlamıştı. Onun dışında, Pink Floyd'un Dark Side of the Moon albümünün başka bir özelliği de, birçok genç için alt kültüre giriş albümü oluşuydu; ama aynı zamanda bu albümü, bir piyasa albümü olarak da adlandırabilirsiniz.Glitening Thrills filmi ise bir konserde yaptığım ses kaydını ışıltılı, küçük süslerle birleştirdim. Bunun iki nedeni vardı; birincisi, oradaki müzik ve renklerin deviniminin insanda duygusal bir yoğunluk yaratıyor olmasıydı; ikincisi ise insanda yaratılan bu yoğunluğun, görsel materyal ve müzik gibi şeylere maruz bırakılarak manipüle edilmesi ve de filmlerde bunun nasıl kullanıldığını göstermekti. Let Your Light Shine’da ise, fark etmemiş de olabilirsiniz, tüm müzik, görseller aracılığı ile sağlanıyor. Sesler, 16mm’de kaydedilmiş siyah ve beyaz birkaç filme ait. Bu şekilde sesi, farklı formatlarda da kullanabiliyorum. 16mm’de sese müdahale edebiliyorum. 16mm film, normalde 4:3 oluyor ve yanında bir ses şeridi bulunuyor. Burada da sesleri okuyan bir optik okuyucu bulunuyor. Dijital videonun ortaya çıkması ile birlikte Super 16mm formatı da çıktı. Bu formatla daha fazla görüntü çekebiliyorsunuz. Oraya çekilen görüntüler projekte edilince sese çevriliyor; böylelikle de biz onları duyabiliyoruz.
İzleyici
Bize renklerle ilgili kullandığın teknolojiden bahsedebilir misin?
Jodie Mack
Gösterimde taktığınız gözlükler ışın kırıcı gözlükler, aslında bir prizma gibi işliyorlar. Yedi ana rengi de gösteriyor. Ve her şeyi bir partiye çeviriyorlar. Gözlüklerin çeşitli kullanım alanları var. Bu gözlükler, okullarda gerçekleştirilen film perspektiflerinde çocuklar tarafından da kullanılıyor. Herhangi bir insana soyut animasyonu kavratmanın yolu, öncelikle, fonksiyonel bir şekilde çalıştığını anlatmaktır. Gözlükler de bu nedenle kullanılıyor; çocuklara ışığın nasıl işlediğini öğretiyorlar. Gözlükler ile altını çizmek istediğim şey ise, Dark Side of the Moon albümündeki, lazer şovları ve parti kültürü de bunun bir parçasıdır, prizma ve ışığın kırılması hissiyle entegre oluyor ve bunların soyut animasyon ile bağlantısını kuruyor. Bu kırılma, görsel materyal adına, sinemaya farklı birçok renk katıyor.
İzleyici
İlk film sessiz olmasına karşın bir müzik anlayışına sahip gözüküyor. Bu müzik anlayışı ile görsel malzemeyi nasıl buluşturuyorsun?
Jodie Mack
Bir envanter kullanıyorum; fakat kullandığım malzemede bazı eksikler var, bu yüzden de tam olarak ritmik ilerleyemiyorsunuz. Örneğin; 87, 89, 90, 91’deki gibi bir eksiklik, diyebilirim. Bir şekilde, filmin ritmiyle ya da yaptığım kesme ve yapılandırdığım sekanslarla belirli bir hız katıyorum. Bu hız, görsel malzemenin arka arkaya, ardışık şekilde gelmesinin ritmi ile ve aynı zamanda da envanterdeki eksiklikler ya da renkler arasında bulunan tezat, kontrast ile kendi içerisinde bir ahenk oluşturuyor.
Burak Çevik
Bundan bir buçuk yıl önce gerçekleştirdiğimiz ilk gösterimimiz bir seçkiydi ve Jodie'nin bir filmini 16mm’den göstermiştik. Bu zamana kadar üç farklı seçkide Jodie'nin üç işini daha gösterdik. İkisi 16mm’den, birisi ise video formatındandı. Bugün de gösterimi videodan gerçekleştirdik. Bugüne dek en çok filmini gösterdiğimiz yönetmen de Jodie ve bunun önümüzdeki birkaç yıl daha değişmeyeceğini düşünüyorum. Jodie’ye filmlerini bizlerle paylaştığı ve aramızda olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugün, Jodie Mack ve onun filmlerinden oluşan bir seçkiyi izledik. Öncelikle Jodie'ye filmleri ve gerçekleştirdiği canlı performans için teşekkür etmek istiyorum. Sizin sorularınıza geçmeden önce ben, Jodie’den bize bu seçkiden biraz bahsetmesini isteyeceğim.
Jodie Mack
Bu seçki, her ne kadar uzun metraj film gibi görünse de, beş kısa filmden oluşuyor. Programın başından itibaren enerji ve gerilim yükselerek devam ediyor ve gösterimin sonunda büyük bir patlama yaşanıyor. Yaptığım performans ise Pink Floyd'un Dark Side of the Moon posteri üzerineydi. Bu filmler biraz da post-psychedelic iklimde; 3D animasyonun geldiği nokta ve oynadığı rol hakkında. Ve bu, animasyon sinemada yeni bir tür.
İzleyici
Çalışmalarının sürecinden biraz bahsedebilir misin? Kullandığın malzemeler ve teknikler nelerdir?
Jodie Mack
Filmlerin zamana yayılımları farklı ve her birinin ayrı bir süreçten geçtiğini söyleyebilirim. Programdaki en uzun film olan 40 dakikalık Dusty Stacks of Mom: The Poster Project üç yıl sürdü. Diğerlerinin çekimleri ise bir yaz boyu sürmüştü. Dusty Stacks of Mom: The Poster Project filmimde, bir arkadaşımdan posta yoluyla gelen, 60'lı yıllara ait el yapımı kağıt numunelerini kullandım. Birçok filmimde de farklı materyaller kullanıyorum. Bu filmi ise bir essay [makale] filmi olarak kurgulamıştım. Çeşitli bölümler var; iki giriş, rock-opera gibi; daha sonra da iki encore[tekrar]. Aradaki bölümlerde ise; annem ve babamı anlattığım bir bölüm, piyasa ve piyasanın nasıl işlediği hakkında bir bölüm, sayfalarla kimin ilgilendiği ile ilgili bir bölüm ve bir rock-operasının sonunu andıran, görkemli bir bitiş bulunmakta.
İzleyici
Filmlerinizde müziği nasıl kullanıyorsunuz? Nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Jodie Mack
Etkilendiğim birçok soyut animasyonda bulunan, ortak bir faktör var; görsel müzik. Böylelikle zaman algısını, yalnızca görsel hareketler ile sağlayabiliyorsunuz. Her filmde farklı bir ses düzeneği kullanıyorum: New Fancy Foils filminde, müzik ve görsel materyal eşzamanlı bir şekilde ilerliyor; Undertone Overtures filminde, çeşitli boyalar ve onun arkasında, kumsalda çektiğim ve kaydettiğim çocuk seslerini kullandım. Böylelikle görsel materyal ve ses arasında bir bağ kuruyorum. Dusty Stacks of Mom: The Poster Project ise ben ve ailem için çok önemlidir. Ailem, Pink Floyd konserlerinde beraber gezip poster satardı. Birçok konsere ben de gitmiştim. Hatta bir konserde dağıtılan maskeleri annem hazırlamıştı. Onun dışında, Pink Floyd'un Dark Side of the Moon albümünün başka bir özelliği de, birçok genç için alt kültüre giriş albümü oluşuydu; ama aynı zamanda bu albümü, bir piyasa albümü olarak da adlandırabilirsiniz.Glitening Thrills filmi ise bir konserde yaptığım ses kaydını ışıltılı, küçük süslerle birleştirdim. Bunun iki nedeni vardı; birincisi, oradaki müzik ve renklerin deviniminin insanda duygusal bir yoğunluk yaratıyor olmasıydı; ikincisi ise insanda yaratılan bu yoğunluğun, görsel materyal ve müzik gibi şeylere maruz bırakılarak manipüle edilmesi ve de filmlerde bunun nasıl kullanıldığını göstermekti. Let Your Light Shine’da ise, fark etmemiş de olabilirsiniz, tüm müzik, görseller aracılığı ile sağlanıyor. Sesler, 16mm’de kaydedilmiş siyah ve beyaz birkaç filme ait. Bu şekilde sesi, farklı formatlarda da kullanabiliyorum. 16mm’de sese müdahale edebiliyorum. 16mm film, normalde 4:3 oluyor ve yanında bir ses şeridi bulunuyor. Burada da sesleri okuyan bir optik okuyucu bulunuyor. Dijital videonun ortaya çıkması ile birlikte Super 16mm formatı da çıktı. Bu formatla daha fazla görüntü çekebiliyorsunuz. Oraya çekilen görüntüler projekte edilince sese çevriliyor; böylelikle de biz onları duyabiliyoruz.
İzleyici
Bize renklerle ilgili kullandığın teknolojiden bahsedebilir misin?
Jodie Mack
Gösterimde taktığınız gözlükler ışın kırıcı gözlükler, aslında bir prizma gibi işliyorlar. Yedi ana rengi de gösteriyor. Ve her şeyi bir partiye çeviriyorlar. Gözlüklerin çeşitli kullanım alanları var. Bu gözlükler, okullarda gerçekleştirilen film perspektiflerinde çocuklar tarafından da kullanılıyor. Herhangi bir insana soyut animasyonu kavratmanın yolu, öncelikle, fonksiyonel bir şekilde çalıştığını anlatmaktır. Gözlükler de bu nedenle kullanılıyor; çocuklara ışığın nasıl işlediğini öğretiyorlar. Gözlükler ile altını çizmek istediğim şey ise, Dark Side of the Moon albümündeki, lazer şovları ve parti kültürü de bunun bir parçasıdır, prizma ve ışığın kırılması hissiyle entegre oluyor ve bunların soyut animasyon ile bağlantısını kuruyor. Bu kırılma, görsel materyal adına, sinemaya farklı birçok renk katıyor.
İzleyici
İlk film sessiz olmasına karşın bir müzik anlayışına sahip gözüküyor. Bu müzik anlayışı ile görsel malzemeyi nasıl buluşturuyorsun?
Jodie Mack
Bir envanter kullanıyorum; fakat kullandığım malzemede bazı eksikler var, bu yüzden de tam olarak ritmik ilerleyemiyorsunuz. Örneğin; 87, 89, 90, 91’deki gibi bir eksiklik, diyebilirim. Bir şekilde, filmin ritmiyle ya da yaptığım kesme ve yapılandırdığım sekanslarla belirli bir hız katıyorum. Bu hız, görsel malzemenin arka arkaya, ardışık şekilde gelmesinin ritmi ile ve aynı zamanda da envanterdeki eksiklikler ya da renkler arasında bulunan tezat, kontrast ile kendi içerisinde bir ahenk oluşturuyor.
Burak Çevik
Bundan bir buçuk yıl önce gerçekleştirdiğimiz ilk gösterimimiz bir seçkiydi ve Jodie'nin bir filmini 16mm’den göstermiştik. Bu zamana kadar üç farklı seçkide Jodie'nin üç işini daha gösterdik. İkisi 16mm’den, birisi ise video formatındandı. Bugün de gösterimi videodan gerçekleştirdik. Bugüne dek en çok filmini gösterdiğimiz yönetmen de Jodie ve bunun önümüzdeki birkaç yıl daha değişmeyeceğini düşünüyorum. Jodie’ye filmlerini bizlerle paylaştığı ve aramızda olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum.